FARKINA varıyorum; bu yazıyı yazmak için önce kendimle konuşmaya başlıyor,
sonrasında siz okuyucularla konuşuyorum…
Sevgimizi, acılarımızı, hüzünlerimizi, mutluluklarımızı kelimelerle anlatıyoruz. Anlatırken bazen bakışlarımız, bazen kalplerimiz, bazen sesimiz, bazı zamanlarda ise parmaklarımızı kullanıyoruz. Bu ifadeler birbirinden farklı gibi görünseler de aslında her biri iletişim kurabilmek için başvurduğumuz, “dil” diye isimlendirdiğimiz olgunun puzzle parçaları.