KREDİ ve Yurtlar Kurumu (KYK), kısaca öğrencilere burs,
kredi ve yurt (barınma) imkânı sağlayan devlet kurumudur. Parlamenter sistem
zamanında Başbakanlığa bağlıyken, bugün Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde
bulunmaktadır.
Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından öğrencilere burs ve öğrenim kredisi adıyla iki tür ödeme yapılabilir. “Burs” geri ödemesiz verilirken, “öğrenim kredisi” ise öğrencinin mezun olduktan sonra geri ödemesi koşulu ile verilir. 2021 yılı itibari ile lisans öğrencileri 650 TL aylık öğrenim kredisi alıyorlar. Yüksek lisans öğrencileri bin 300 TL, doktora öğrencileri ise bin 950 TL…
2002 yılında bu rakam sadece 45 Türk lirasıydı. Arada
gözle görülür ve inkâr edilemez bir fark var. Lâkin son yıllarda öğrenim
kredisi önemli ölçüde eridi. Geçmişte 45 TL ile çeyrek altın alınıp üste para
kalırken, bugün itibarıyla bir öğrencinin bu ay bir çeyrek altın alıp köşeye
koyması mümkün değil. Kenara koymak şöyle dursun, çeyreği alabilmesi için
kredinin üzerine para ilâve etmesi gerekmektedir.
Krediyi aldıktan sonra geri ne kadar ödeyeceği ise,
KYK kredi (öğrenim kredisi) geri ödemesi hesabının formülüyle oldukça basit:
“Öğrenim süresince aldığı krediler toplamı artı Yİ/ÜFE ilâvesi”… Vadesi
geldiğinde kredi ödenmez ise aylık yüzde 1,40 gecikme zammı da ayrıca…
Formülün kolay olması sizi yanıltmasın. Uygulamaya
geçirmek göründüğü kadar kolay değil.
Ne kadar süre kredi almışsanız, o kadar vadede geri
ödeme yapmak durumundasınız. Örneğin 6 yıl boyunca öğrenim kredisi aldıysanız,
bu krediyi 6 yılda geri ödemek durumundasınız. Elbette bu süreyi kısaltmak veya
belirlenmiş şartlarda ertelemek/uzatmak gibi seçenekler mevcut.
Öğrencilerin mezun olduktan sonra iki yıl içerisinde
bu borçları ödemeye başlamaları gerekiyor. Ancak bir üniversite mezunu iş
bulmakta zorlanırsa, borç da ödenemiyor. İster peşin olarak hepsini birden,
ister aylık olarak taksite bağlanıp ödemekse mümkün.
Birer yıllık süre ile borcun ertelenmesi imkânı da
var. Fakat erteleme başvurusunda bulunmak için işsizlik durumu, askerlik durumu
veya yüksek lisans ve doktora eğitimi şartları var. İşsizlik ve öğrencilik
durumlarında erteleme yapmak için borç vadesinin henüz gelmemiş olması, ödeme
vadesi gelmişse taksitlerin geciktirilmeden ödeme yapılmış olması, SSK, Emekli
Sandığı ve Bağ-Kur gibi sosyal güvenlik kuruluşlarında kayıtlı bulunmamak
gerekiyor.
Asıl borcun üzerine her taksit için Yİ-ÜFE borcu
eklenerek geri talep ediliyor. Yİ-ÜFE, bu yılın Ekim ayında yüzde 46,31
dolaylarındaydı. Bu rakam, dövizin fırlamasına neden olan ve yüzde 15’e kadar
indirilen faizin üç katından fazla.
Ayrıca KYK kredilerinin faiz oranları, öğrencilerin
eğitime başladıkları yıla göre değişiyor.
Eğer borç, ödeme plânına göre zamanında ödenmezse
aylık yüzde 1,40 oranında gecikme zammı, günlük olarak hesaplanarak aylık
öğrenim kredi borcuna yansıtılıyor. Böylece gecikme faizi ile birlikte borç
kartopu misali katlanarak büyüyor. Hatta bir süre sonra da büyüyen bu borçlara
ilişkin olarak vergi dairesi tarafından ödeme emri gönderilip haciz işlemleri
uygulanmaya başlıyor, banka hesabına bloke koyulabiliyor.
Evet, her yıl yüz binlerce öğrencinin yükseköğrenim
süresince aldığı kredi, mezuniyetten sonra öğrencilerin belini büküyor. KYK
kredi borçlu sayısı bu yıl itibarıyla 5 milyonu geçmiş durumda. Her yıl
yenileri açılan üniversite sayılarına paralel şekilde öğrenci sayıları da
artınca, KYK öğrenim kredisinden faydalanmış borçlu sayısı da artmaktadır.
Üniversitelerden mezun olan gençlerin ha deyince iş
bulamadıklar aşikâr. Bir de KYK borcu nedeniyle üniversiteden borçlu olarak
mezun olunması durumu söz konusu... Her şey tıkır tıkır işledi diyelim, öğrenci
mezun olur olmaz işe girdi, aldığı maaşın yanında diğer masraflarla birlikte bu
krediyi ödemesi maalesef mümkün olmuyor. Bu durumda yükü aileler sırtlanmak
durumunda kalıyorlar.
Bu yılın Mayıs ayının sonlarında KYK borçlarında
yapılandırmaya gidildi. Yapılandırılmaya göre anaparaya eklenen gecikme zammı
ve faizde indirim sağlandı. Anaparada herhangi bir indirim söz konusu olmadı.
Geciken dönem içinse aylık 0,35 Yİ-ÜFE oranı baz alınmaya başlandı. Bu da şu
demek: Aylık işletilen yüzde 1,40’lık gecikme faizinden daha düşük bir oran…
Henüz yeni mezun olmuş, hayatın zorlu yollarının
başındaki gençlerimiz için bu yapılandırma yetersiz kalıyor. Borcun silinmesine
yönelik bir yapılandırma daha doğru bir yaklaşım olabilir. Son yıllarda iş
adamları ve sermayedarlara yönelik zaman zaman silinen vergi borçları ve hibe
edilen krediler gibi bir yöntemle çözüm bulunması mümkün.
Geçmiş dönem borcu olan öğrencilerin borçlarının
silinmesi ve üniversite okuyacak olan gençlere bu kredilerin burs olarak
verilmesi dileğiyle…
Sağlıcakla kal Büyük Türkiye’m!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder