HER büyük devlet, kendine dair izler barındıran yapılara sahiptir. Dolayısıyla insanoğlunun serüvenine şahitlik etmiş ve bugüne dair mesajları olan bir taş parçası, bir tablo ya da bir kâğıdın köşesinden kalan bir parça, gelecek yıllarda tarihî eser olarak anlam bulur. Bazen o an için gereksiz gibi görünen bir yapı, gerçekçi gözlerle bakıldığında, o medeniyetin gücünü temsil eder.
Sözün geleceği yer belli; “Kanal İstanbul”…